29 Mart 2013

Uzak Olasılıklar



Ne çok hayalleri vardı oysaki. Milyonlarca insan arasında zor olanı, kimsenin başaramadığını sandığı şeyi başaracaktı. Kendi hayatını kontrol altına alma çabası, acı çırpınışlardan öte gitmiyor, boğazına kadar boğulmuş oluşunu adlanlandıramıyordu.

Bir insan istediği şeyden nasıl emin olabirdi ki ?
Yüzyıllardır hep aynı şeyler anlatılmış, aynı şeyler yazılıp durulmamış mıydı ? 
Şimdi tam olarak dünyanın neresinde, tam olarak hangi yörüngedeydi ?
Buradan yönünü hangi tarafa dönüp ne kadar koşmak gerekirdi?

Vaad edilmemiş topraklar üzerinde yetişen bir fidandan ne kadar umut beslenirdi ? Benliği neydi ki bir anlam taşısın, varlığının farkındalığına varılsındı ? Ne yaptığını bilemiyor, yapmaktan da geri kalmıyordu. Dört duvar arasında bir minik pencere sayesinde aydınlanırdı odası. Karanlığının farkına aydınlık gelince anlar, şarap kızılı çarşafının üzerine sere serpe uzanınca başlardı yalnızlığı. 

Hayatın zor olduğunu kolay yollardan anlamakta ısrarcı, var olanla yetinmeyip fazlasını istemekte istikrarlıydı. Hep daha iyisi işlenmişti, işlenmemiş zihnine.

Yavaşça doğruldu yatağından, başlamak hata, başlayamamaksa bir ızdırap gibi olurdu böyle zamanlarında. tuhaf ithamlar eder gitmediği yerlerden söz ederdi. Yalandan kurmuştu ne çok hayalleri. 

Milyonlarca insan arasından zor olanı, herkesin başardığını başaramamaktı asıl sıkıntısı ... 

3 yorum:

  1. vaay canına biraz tuhaf biraz tanıdık biraz uzak şeyler yazdıklarınız bana ama güzel garip bir güzel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Bir insan istediği şeyden nasıl emin olabilirdi ki?" Tuhaf bir takıntı haline geliyor bazen cümleler. Dönüp dönüp okudugun. Kendimi sizi okumaya zorlamıyorum, birini okuyunca hepsini okumak istiyorum.

      Sil